Kısırlık

Türkiye’de Kalış
1-30 GÜN
Operasyon Süresi
1-3 SAAT

VIP Transfer
Konaklama
7/24 Destek

Kısırlık

İnfertilite (Kısırlık) Nedir?

Kısırlık (infertilite) çiftlerin düzenli ve korunmasız ilişkiye girmelerine rağmen 1 yıl içinde gebeliğin gerçekleşmemesi olarak tanımlanır. Ancak, 35 yaşın üstündeki kadınlarda düzenli ve korunmasız olarak ilişkiye girilmesine rağmen hamilelik gerçekleşmiyorsa gerekli tetkik ve tedavilere daha erken başlanabilir.

Üreme çapındaki her 100 çiftten 10 ile 20’sinde kısırlık görülebilir. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı artar. Kısırlık, üreme sistemi ile ilgili bir sağlık sorunudur. Tek bir sebebe bağlı olabildiği gibi; birkaç faktörün birleşmesi ile de gerçekleşebilir. Kısırlık, üreme sisteminin vücudun üreme işlevini yerine getirme yeteneğini bozan bir hastalıktır.

Her ne kadar çocuk sahibi olmak basit ve doğal bir işlev olarak algılansa da, aslında bu süreç oldukça karmaşıktır. Gebeliğin oluşabilmesi için aşağıdaki gibi faktörlerin tamamının sağlanması gerekmektedir:

  • Kadın tarafından sağlıklı yumurta üretimi,
  • Erkek tarafından kaliteli sperm üretimi,
  • Spermin yumurtaya ulaşmasını sağlayan sağlıklı fallop tüpleri,
  • Spermin yumurtayı döllemesi,
  • Döllenmiş yumurtanın rahimde içinde tutunabilmesi,
  • Yeterli embriyo kalitesi.

Kadınlarda Kısırlık Nedir?

Kadınlarda kısırlık, erkek kısırlığı veya her ikisinin birleşimi, dünya çapında milyonlarca kişiyi etkilemektedir. Yaklaşık olarak çiftlerin yüzde 10 – 15’i, düzenli olarak bir yıl boyunca korumasız cinsel ilişkiye girmelerine rağmen çocuk sahibi olamamaktadır.

Genel olarak, kısırlığın üçte biri erkeklerden, üçte biri kadınlardan kaynaklıdır, diğer faktörler ise bilinmemekte veya ikisinin de karışımı sonucunda oluşmaktadır.

Kadınlarda kısırlık teşhisi zor olsa da pek çok tedavi mümkündür. Tedavi çoğu zaman gerekli değildir. Kısır çiftlerin yarısından fazlası, 24 ay içerisinde kendiliğinden çocuk sahibi olabilmektedir.

Kadınlarda Kısırlık Belirtileri?

Kısırlığın baş belirtisi hamile kalamamaktır. 35 günden daha uzun aralıklarla veya 21 günden daha kısa aralıklarla gerçekleşen bir adet döngüsü kısırlık belirtisi olabilir. Bunlar dışında, herhangi bir belirti veya işaret bulunmamaktadır.

Kısırlık sorunu için doktora gitme zamanı, eğer 30’lu yaşlarda veya daha gençseniz, çoğu kadın doğum uzmanı, test veya tedaviden önce en az bir yıl hamile kalmayı denemenizi önerecektir.

Eğer 35 – 40 yaş arasındaysanız, altı ay hamile kalmayı denedikten sonra doktorunuzla görüşmenizde fayda bulunmaktadır.

Eğer 40 yaşından yaşlıysanız veya düzensiz, acılı regl dönemleriniz varsa, pelvik inflamatuar hastalığına (PID) sahipseniz, önceden kanser veya endometriozis tedavisi gördüyseniz, hemen tedavi ve testlere başlamanız gereklidir.

Kadınlarda Kısırlık Nedenleri

Hamile kalabilmeniz için aşağıdaki faktörleri sağlıyor olmanız gereklidir:

Ovülasyon dönemine girmeniz gereklidir. Hamile kalabilmeniz için, ovülasyon dönemi olarak bilinen, yumurtanın ortaya çıktığı düzenli adet dönemlerine sahip olmanız gereklidir. Doktorunuz adet döngünüze yardımcı olabilir ve ovülasyon yaşayıp yaşamadığınızı bildirebilir.

Eşinizin sağlık sperme ihtiyacı vardır. Çoğu çift için, erkeklerde hastalık veya cerrahi operasyon geçirmemiş ise, bu bir problem oluşturmamaktadır. Doktorunuz, eşinizin sperm sağlığı ile ilgili basit testler yapabilir.

Düzenli cinsel ilişkiye girmeniz gereklidir. Regl dönemleriniz arasında düzenli cinsel ilişkiye girmeniz gereklidir. Doktorunuz, döngüleriniz arasında en doğurgan olduğunuz dönemi belirlemeniz konusunda yardımcı olabilir.

Hamilelik oluşması için, insanın olgun yumurtanın serbest bırakılmasından, döllenmiş yumurtanın implantasyonuna ve rahim içinde büyüyen yumurtanın döllenmesine kadar, tüm karmaşık üretkenlik sürecinin doğru şekilde gelişmesi gereklidir. Kadınlarda kısırlık durumunda, bu oluşumlardan bazıları kesintiye uğrayabilir. Erkek kısırlığı ise, bu faktörlerden bir ya da birkaçını etkileyerek hamile kalmaya engel olabilir.

Kadınlarda Kısırlık Testi

Kadınlarda görülen kısırlık probleminin en yaygın nedeni yumurtlama bozuklukları olduğundan dolayı ilk olarak normal yumurtlama işleminin gerçekleşip gerçekleşmediği kontrol edilir. Yumurtalıkların yokluğu, yumurtlama için gereken ve beyinden salgılanan hormonların düzensizliği veya çeşitli yumurtalık hastalıkları, kadınlardaki kısırlık nedenlerinin yaklaşık %25’ini oluşturur. Kadınlarda regl döngüsünün ilk günü yapılan hormon düzeyi kontrolü, regl başlamadan birkaç gün önce rahmin iç yüzeyinden alınan endometriyal biyopsi örneği ve ultrasonografi ile yumurtalık gelişimi incelenerek sağlıklı yumurtlama işlemi hakkında bilgi sahibi olunur.

Kısırlık nedenleri içerisinde bir diğer yaygın görülen neden ise tüplerdeki tıkanıklık problemidir denilebilir. Tüplerin kısmi ya da tamamen tıkanması durumu, yumurtanın rahime ulaşmasını engelleyerek kısırlığa yol açar. Kısırlık şüphesi olan kadınlarda bu durumu saptayabilmek için rahim içerisinden tüplere özel ilaçlar gönderilir ve sonrasında çekilen röntgen sayesinde tüplerde herhangi bir tıkanıklık problemi olup olmadığı değerlendirilir. Bu yönteme ek olarak laparoskopi adı verilen karın içerisini kamera ile görüntülemeyi sağlayan kapalı cerrahi işlemle de fallop tüpleri detaylı şekilde görüntülenebilir.

Kadınlardaki kısırlık probleminin yaklaşık %5’i rahimde meydana gelen yapısal bozukluklardan, yapışıklıklardan, miyomlardan veya poliplerden kaynaklanır. Embriyonun rahimde tutunmasını engelleyerek düşüğe ya da kısırlığa yol açan miyomlar, jinekolojik muayene ve ultrasonogrofi yöntemleri ile kolayca tanımlanabilir. Rahimde henüz anne karnındayken meydana gelen rahim perdesi, çift rahim varlığı gibi yapısal problemlerin de kısırlığa yol açtığı bilinir ve Histerosalpingografi adlı bir görüntüleme yöntemi ile teşhis edilebilir. Histerospkop adı verilen fiber optik ışıklı görüntüleme cihazı, rahim içerisine girerek yapısal bozukluklarla birlikte polipleri ve miyomları da kolayca teşhis etme imkanı verir.

Erkeklerde Kısırlık Neden Olur?

Kısırlık nedenlerinin üçte biri erkeğe, üçte biri kadına geri kalan üçte biri ise hem erkeğe hem de kadına ait nedenlerdir. Dolayısıyla nerdeyse %50’ – %60 oranında erkeğe ait faktörler rol oynamaktadır.

Erkek üreme sistemi esasında beynin alt bölgesinde yer hipotalamus bölgesinden başlar; yine kafa içinde beynin alt tarafındaki hipofiz bezi ile devam eder ve testislerde sonlanır. Bu bölgelerin yani üreme sisteminin anatomik lokalizasyonuna göre bölümlere ayrılarak kısırlık nedenleri değerlendirilir:

  • Sperm üretiminde ve sperm hareketinde azalma
  • Anormal sperm fonksiyonu
  • Menide hiç sperm hücresinin olmaması (Azospermi)
  • Varikosel (testise giden damarların genişlemesi)
  • Kanal tıkanıklıkları
  • Hormonal bozukluklar ve genetik hastalıklar
  • Sperm şekli (morfolojisi) bozukluğu
  • Doğumsal anatomik sorunlar (inmemiş testis vb.)
  • Bağışıklık sistemi problemleri
  • Şeker hastalığı
  • Cinsel fonksiyon bozuklukları (sertleşme sorunu ve erken boşalma gibi)
  • Enfeksiyonlar
  • Çocukluk çağında ve ergenlik döneminde geçirilen kimi ateşli hastalıklar
  • Geçirilmiş kanser tedavisi
  • Stres
  • Uyuşturucu kullanımı
  • Aşırı sigara, alkol ve kafein kullanımı

Erkeklerde Kısırlık Belirtileri

Kısırlığın özel bir belirtisi bulunmamaktadır. Düzenli korunmasız cinsel ilişkiye rağmen 1 ya da 2 yıllık süre içerisinde çocuk sahibi olamama durumu kısırlık belirtisi olarak kabul edilir. Ancak erkekte kısırlığa neden olabilecek altta yatan hastalığa bağlı olarak bir takım ek belirtiler ortaya çıkabilir. Bu belirtiler direkt olarak testislerde değil ise hastanın bunları kısırlık ile ilişkilendirmesi çok olası değildir. Ancak, testislerde olan ağrı, şişme; peniste akıntı gibi bulgular da kısırlık belirtisi olabileceği için hasta için uyarıcı olabilir.

Erkeklerde Kısırlık Testi

Kısırlık şüphesi bulunan bir erkeğe yapılacak olan ilk tetkik genellikle spermiogram olarak adlandırılan sperm sayım testidir. Bu tetkik, 3 gün boyunca ilişki ve mastürbasyon gibi herhangi bir cinsel faaliyette bulunmamış erkekten alınan meni örneğinin incelenmesi ile gerçekleştirilir. Alınan örnekteki sperm sayısı, hareketliliği ve şekli detaylı şekilde değerlendirilerek Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen kriterler ile karşılaştırılır.

Alınan meni örneğinde veya kanda spermlere karşı antikor varlığını tespit etmek için Antisperm Antikor Testi yapılır.

Spermiogram tek başına kesin sonuç elde etmek için yeterli bir test değildir. Dolayısıyla spermiogram testi normal sonuçlar verse de erkekte kısırlık şüphesine yönelik olarak başka uygulamalar gerekir. Ancak spermiogram kolay ve yararlı bir kısırlık testi olarak değerlendirildiğinden uygulanması tercih edilir.

Erkekte kısırlık nedenleri araştırılırken üreme organlarında olabilecek yapısal işlev bozukluklarının da değerlendirilmesi gerekir. Yapılacak olan Ultrasonografi testi ile erkekte testislerin yapısı, boyutu, testis damarlarında Varikosel adı verilen genişleme problemleri ve sperm kanallarındaki görülen darlıklar hakkında bilgi elde edilir.

Tüm bu tetkik sonuçları normal değerlerde ise kadın partnerin kısırlık testi uygulamalarına geçilir.

Kısırlık Tedavi Yöntemleri

Tüp bebek (in-vitro fertilizasyon) en çok bilinen fertilite tedavisidir. Ancak doğal yollardan gebe kalmakta zorluk çeken çiftlere önerilecek daha farklı tedavi yöntemleri de mevcuttur.

Hangi yöntemin önerileceği kararı partnerlerin yaşı, daha önceden yaşanmış bir gebeliğin olup olmadığı, ne kadar süredir gebelik uğraşısı içinde olunduğu gibi bilgilerin eşliğinde, kadının fallop tüplerinin durumu ve yumurta kalitesi ile erkeğin sperm değerlendirmesi sonrasında verilmektedir.

Gebelik (Fertilite) İlaçları

Eğer gebelik (fertilite) problemi düzenli yumurtlamanın olmamasından kaynaklanıyor ise tablet ya da enjeksiyon şeklinde verilebilecek fertilite ilaçları sayesinde yumurta gelişimi sağlanabilmektedir.

İlaç formunda verilen tedavi vücudunuzdaki doğal fertilite mekanizmalarının daha etkin çalışmasını sağlarken, enjeksiyon şeklinde verilen tedavi direk olarak yumurtalıkları uyararak yumurtlamayı gerçekleştirmektedir.

İlaç tedavisi esnasında karşılaşılan olası yan etkiler sıcak basması, göğüslerde hassasiyet, bulantı hissi ve duygusal dalgalanmalar şeklinde kendini gösterebileceği gibi, enjeksiyon tedavisinde nadiren olsa da alerjik reaksiyonlar görülebilmektedir.

Yumurta sayısını artırmayı amaçlayan hamilelik (fertilite) tedavisinden sonra çoğul gebelik riski artabilmekte ve nadir de olsa ‘over hipersitimülasyonu’ olarak adlandırılan yumurtalıkların normalden fazla uyarılması durumu ile karşılaşılabilmektedir.

Gebelik tedavisinin yakın gözetim altında yapılması olası yan etkileri en az düzeye indirmek açısından oldukça önemlidir. Yumurtlamayı düzenleyen ve artıran bu ilaçlar diğer hamilelik tedavilerinde de sıklıkla kullanılmaktadır.

Aşılama Tedavisi (İnseminasyon)

Aşılama tedavisi, doğurganlığın en yüksek olduğu yumurtlama döneminde eşinizin spermlerinin basit bir yöntemle rahim içine yerleştirilmesi ile uygulanmaktadır. Bu yöntem tüplerin sağlıklı olduğu ve nedeni açıklanamayan kısırlık problemlerinde önerilmektedir.

Sperm sayısının ya da hareketliliğinin çok düşük düzeylere inmeden azaldığı, spermin rahim ağzından geçişinin engellendiği ya da cinsel ilişkinin vajinismus, erken boşalma, sertleşme sorunu gibi nedenlerle gerçekleşemediği çiftlerde de etkin olarak kullanılmaktadır.

Eşinizin verdiği sperm örneğinden seçilen en hareketli ve yumurtayı dölleyebilme ihtimali en yüksek spermler plastik bir tüp yardımı ile rahim ağzından geçilerek rahim içerisine bırakılmaktadır.

Aşılama tedavisi ağrılı bir yöntem olmayıp genelde gebelik oluşumunu destekleyen ilaçlar ile birlikte uygulanmaktadır. Tedavinin başarı oranı yaklaşık %15 olup kadının yaşına, erkeğin sperm değerlerine ve tüplerin sağlık durumuna göre değişim göstermektedir.

Tüp Bebek (IVF) Tedavisi

Düzenli adet gören kadınlar her ay tek bir yumurta oluşturmaktadırlar. Tüp bebek tedavisinde ise dışarıdan verilen hormon ilaçları ile bu sayının artması hedeflenmektedir. Her tedavi protokolü farklılıklar gösterse de temel olarak yumurta gelişimini sağlayan ve erken yumurtlamayı engelleyen iki paralel hormon tedavisi uygulanmaktadır.

Transfer edilecek olan embriyo sayısının belirlenmesi gebelik şansına ve çoğul gebelik riskine direkt olarak etki edebilir. Embriyo kalitesi belirlendikten sonra, embriyo sayısı transfer öncesinde çiftlerle ayrıntılı olarak görüşülecektir. Embriyo transfer işlemi çok nadir durumlar haricinde anestezi gerektirmemektedir.

  • İnfertilite Tedavisinde Cerrahi Yöntemler
  • Tüp bebek tedavisi öncesi bazı cerrahi girişimler gebelik şansını artırmaktadır.
  • Endometriozis hastalığının tedavisi
  • Rahim iç tabakasını düzensizleştiren miyomların veya poliplerin çıkartılması
  • Rahim içi yapışıklıkların açılması
  • Tıkalı ve içerisinde sıvı birikerek genişlemiş fallop tüplerinin çıkartılması
  • Polikistik over rahatsızlığı olan ve yumurtlaması baskılanmış kadınlarda yapılabilecek cerrahi tedaviler
  • Sperm görülmeyen erkeklerde, spermin testisten (TESE, TESA) ya da epididimisden (MESA, PESE) cerrahi olarak çıkarılması

Laparoskopi

Laparoskopi ile karın alt bölgesinde açılan 3 – 5 mm’lik deliklerden içeri sokulan aletler ile rahim, yumurtalık ve tüpleri ilgilendiren hastalık veya sorunlar doğrudan gözlemlenebilir ve gerekli görülürse cerrahi girişim yapılabilir.

Laparoskopinin uygulandığı durumlar şunlardır:

  • Karın içi yapışıklıklar
  • Tüplerin açılması
  • Hasarlı tüplerin alınması
  • Miyom cerrahisi
  • Çikolata kisti cerrahisi

Histeroskopi

Histerektop, ucunda kamera olan tüp şeklinde bir cihazdır. Vajina içerisine yerleştirilerek rahim boyundan rahme doğru uzanır ve hekimin rahim içi problemleri tespit etmesine olanak sağlar. Doktorunuz gerekli görürse ufak bir doku örneği alabilir.

Histeroskop cihazı ile rahim içi görüntülenerek miyom, polip ve rahim içi perde gibi sorunların teşhisi ve eş zamanlı müdahale ile tedavisi yapılabilmektedir. Histeroskopi incelemesinin yapıldığı durumlar şunlardır:

Histeroktopi Nasıl Yapılır?

Histeroskopik gözlemde ufak bir teleskopik kamera sistemi rahim ağzından rahim içine gönderilir. Bu ameliyat için herhangi bir kesiye gerek yoktur. Histeroktopi işleminde bu teleskop vasıtası ile rahim içine steril sıvı verilerek rahim iç cidarı gözden geçirilmekte, miyom, polip, yapışıklık, septumgibi problemler tespit edilebilmekte ve gerekirse biyopsi alınabilmektedir.

Tanı amaçlı yapılan bu işlem sonrasında tespit edilen problemlerin aynı seansta cerrahi histeroskopi ile tedavisi de mümkün olmaktadır. Gerekli görüldüğü takdirde hekiminiz işlemi genel anestezi, lokal anestezi veya sedasyon (sakinleştirme) altında uygulayabilir. Büyük miyom çıkartma ameliyatları hariç ameliyat sonrasında genellikle taburculuk sağlanmaktadır.

Histeroskopi sonrası hafif vajinal kanama ve adet sancısı benzeri karın ağrısı olabilir. Ağrı için hekiminiz bir takım ilaçlar önerebilir. Kanama birkaç gün içinde azalarak dinecektir. Ağırlaşmadığı, rahatsızlık veren kokulu bir akıntıya dönüşmediği müddetçe bu kanama bir problem ifade etmez..

Miyomektomi – Miyom Ameliyatı

Miyomektomi, rahim içinde yar alan ve gebeliği önleyebilecek miyomların çıkarılmasıdır. Açık ya da kapalı ameliyat yöntemiyle gerçekleştirilir. Tüp bebek tedavisi öncesi embriyonun yerleşmesini ve gebeliği önleyecek bir dizi muayene ve tetkik yapılır. Bu tetkiklerde anne adayının miyomlara ve poliplere sahip olup olmadığı da belirlenir. Miyom tedavisinde ameliyat kararı verilirse hastalara genel anestezi uygulanır, rahimde olan miyomlar tek tek alınır. Bu operasyonlar genellikle karın bölgesinden açık yöntemle yapılsa da, laparoskopik ya da histeroskopik yöntem kullanılarak uygulanabilir.

Rahimdeki miyom sayısının artması tedaviyi daha zor hale getirebilir. Bazı durumlarda hastaların yeniden ameliyat edilmesi gerekebilir. Her miyom gebelik için büyük risklere sebep olmaz, bu nedenle doktorun görüşüne göre bir tedavi planlanmaktadır.

Hamilelik sırasında miyomlar rahmin içine ve dış duvarına yerleşebilir. Bu miyomlar büyüme veya çoğalma gösterdiklerinde rahmin iç duvarının tıkanmasına sebep olur. Bebeğin gelişimini olumsuz etkileyebilecekleri gibi erken doğuma da sebep olabilir.

Miyomlara müdahalede kişinin yaşadığı şikayetlere göre ameliyat kararı verilir. Her 10 kadından birinde miyom ameliyatı (miyomektomi) gerekli görülmektedir. Diğer hastalarda miyomlar düzenli takip ile kontrol altında tutulur.

Robotik Cerrahi

Robotik cerrahi, laparoskopik (kapalı) ameliyatların da Vinci isimli robot yardımıyla 3 boyutlu görüntü altında yapılmasıdır. Robotik cerrahi denilince ameliyatın robot tarafından yapıldığı seklinde yanlış̧ bir kanı vardır. Oysa ameliyatı gerçekleştiren robot değil, robotun kollarını kontrol eden cerrahın kendisidir.

Robotik cerrahi ile aşağıda belirtilen işlemler yapılabilir ve gebelik şansı artırılabilir.

  • Miyom ameliyatı
  • Tüp cerrahisi
  • Çikolata kisti cerrahisi

Aşılama Yöntemi Nedir?

Menideki sperm sayısı 10 milyonun üzerindeyse ve morfolojik olarak şiddetli bir sperm defekti yoksa aşılma yöntemi uygulanabilir. Erkekten alınan sperm yıkanarak ölü hücreler ve toksik atıklar ortamdan uzaklaştırılır. Hareketli, kaliteli sperm oranı arttırılır ve bu sperm kadının rahim ağzından içeriye özel kateter vasıtasıyla verilir. Spermler kendileri hareket ederek yumurtaya ulaşırlar. 

Bu yöntemin uygulanabilmesi için;

  • Morfolojik olarak normal, hareketli spermin olması
  • Kadında herhangi bir tıkanıklık faktörünün olmaması
  • Kadında yumurtalamanın ve yumurta kalitesinin normal olması gereklidir.
  • Sadece sınırda sorunu olan olgular için önerilen bir yöntemdir. En kolay yöntemdir fakat başarı ihtimali düşüktür. Gebelik başarı şansı %10-15 arası değişmektedir.
Hizmet Kategorileri
Aradığınız tedaviye son teknoloji tesislerimizde görev yapan uzman doktorlarımızla ulaşın!
HERŞEY DAHİL SAĞLIK HİZMETİ
Alanında uzman ekibimizle iletişime geçerek tedavi sürecinizi ihtiyacınıza en uygun seçeneklerle planlayın!
TEDAVİ VE PLANLAMA
Alanında uzman doktorlarımız ile tedavinizi planlıyoruz ve bir yol haritası oluşturuyoruz. Çağrı merkezimiz ile iletişime geçtiğiniz bilgileriniz doktorlarımızla paylaşılır. Doktorlarımız sizin için en uygun tedaviyi ve tedaviniz için en uygun hastaneyi sizin için belirler. Karşılıklı olarak kararlaştırılan tarih ve saatte doktorumuz işlemlerini kendi seçtiği hastanede gerçekleştircektir. Tedavi süreciniz doktorlarımız tarafından planlanmaktadır.
TRANSFER HİZMETLERİ
Sizleri Havalimanından VIP araçlarımız ile karşılıyoruz. Tedavi programınıza göre hastaneye veya otelinize ulaşımınızı gerçekleştiriyoruz. Tüm tedaviniz boyunca otel ile hastane arasındaki ulaşımlarınızı organize ediyoruz ve tedaviniz tamamlandığında ülkenize dönüş için sizi havalimanına bırakarak uğurluyoruz. Bu hizmetimiz sayesinde ulaşımla ilgili güvenlik sorunları veya ekstra istenmeyen maliyetlerden korunmuş oluyorsunuz.
KONAKLAMA HİZMETLERİ
Tedaviniz boyunca nerede kalacağım diye endişelenmeyin. Anlaşmalı otellerimizde sizleri ağırlıyor ve rahat etmenizi sağlıyoruz. Bütçenize göre 4* ve 5* otel seçeneklerimiz bulunmaktadır. Uzun tedavi planları için eşyalı konaklayabileceğiniz residanslarımız mevcuttur. Herşey dahil konseptimizden yararlandığınızda kalacağınız yeri belirlediğimiz için hastane-otel arasındaki ulaşımlarıda organize edeceğimizden tedavinize her zaman vaktinde ulaşacaksınız.