Şeker Hastalığı Ameliyatı

Türkiye’de Kalış
7 GÜN
Operasyon Süresi
1-3 SAAT

VIP Transfer
Konaklama
7/24 Destek

Şeker Hastalığı Ameliyatı

Günümüzde yaygın olarak görülen hastalıklardan biri olan obezite çoğu kişide farklı hastalıklara da neden olabilmektedir. Tip II diyabet de bu hastalıklardan biridir. Aşırı kiloya bağlı olarak ortaya çıkan Tip II diyabet, hastaların düzenli ve sürekli olarak insülin kullanmasına neden olmaktadır. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde ise çok daha farklı hastalıkların ortaya çıkması da mümkündür.

Şeker Hastalığı Nedir?

Diğer adı şeker hastalığı olan diyabet, Tip I ve Tip II olarak ayrılmaktadır. Vücutta insülin üretiminin olduğu fakat bu insülinin etkisiz kaldığı Tip II diyabet hastalığı genellikle obezite ile ilişkilendirilmektedir. Dünya genelinde şeker hastası olanların ortalama %90’ında görülen Tip II diyabette insülin direnci görülmektedir. Sağlıklı kişilerde mideden salgılanan bir hormon ile kişi açlık hisseder ve yemek yer. Yediği yemekle mide duvarı gerilince beyine giden uyarı sonucunda mide hormon salgılamayı durdurur ve kişi doymaya başlar. Bu sırada gıdalar barsaklara geçip sindirilmeye ve emilmeye başlar. Sağlıklı kişilerde ince barsağın son kısımlarına sindirilmemiş gıdalar da rahatlıkla ulaşabilmektedir. Sindirilmemiş gıdalar buradan glp-1 hormonunun salgılanmasana vesile olur. Bu hormonda pankreastan daha aktif insülin salınmasını sağlar ve kan şekeri kontrol altına alınmış olur. Ancak obez kişilerin midesi daha büyük ve açlık hormonu salgısı daha fazladır. Bu kişiler doymak için porsiyonlarını büyütür veya daha sık yemek zorunda kalırlar. Ayrıca obez kişilerin barsak boyu ve gıda emilimini sağlayan villus sayısı daha da artar. Böylece ince barsağın son kısmına  sindirilmemiş gıda ulaşamaz ve glp-1 hormonu aktive olamaz, sonuç olarakta pankreastaki insülin aktif salınamayacağı için kan şekeri yükselmeye başlar. İnsülin direncinin de etkisiyle hastalarda kan şekeri aşırı yükselmektedir.  Bunun sonucunda ise şeker hastalığı başlar.

Şeker Hastalığı Ameliyatı Nedir?

Halk arasında diyabet ya da şeker hastalığı ameliyatı olarak da bilinen metabolik cerrahi hem diyabetin hem de obezitenin aynı anda kontrol altına alınabilmesini sağlayan ameliyatları içermektedir.

Tip II diyabet tedavisinde genel olarak ilaçlar, diyet ve uygun egzersizler kullanılmaktadır. Fakat bazı durumlarda bu tedaviler yeterli olmamakta ve hastalık ilerleyerek kalp-damar hastalıkları, felç, böbrek ve ayak rahatsızlıkları ve görme kaybı gibi farklı hastalıkları da beraberinde getirmektedir. Bazı hastalarda ise insülinin yoğun olarak alınmasına rağmen istenilen sonuçlar elde edilememektedir. Tip II diyabette ilaçlar ve diğer tedaviler hastalığı tamamen tedavi etmek için değil kontrol altında tutmak için kullanılır. Ancak günümüzde uygun hastalarda metabolik cerrahi işlemleri uygulanarak tip 2 diyabet tedavisinde daha kesin sonuçlar alınabilmektedir. Metabolik cerrahi sayesinde vücutta üretilen fakat etki göstermeyen insülinin kullanılması sağlanmaktadır. Aynı zamanda, diyabet nedeniyle ortaya çıkan diğer hastalıkların da iyileştirilmesi ile hastaların yaşam süreleri uzamakta ve hayat kaliteleri artmaktadır.

Şeker hastalığı ameliyatı genel olarak metabolik cerrahi yöntemleri adı altında bir dizi ameliyat silsilesi ile gerçekleştirilmektedir. Bu işlemler dizisi Transit Bipartisyon ameliyatı olarak ta bilinmektedir.

Transit Bipartisyon Ameliyatı Nedir?

Transit Bipartisyon ameliyatı kapalı (laparoskopik) yöntemle yapılmaktadır. Operasyonun ilk aşamasında tüp mide yapılır. 2. aşamasında ince bağırsaklar alttan ilk önce 80 cm e kadar sayılarak işaretlenir , daha sonrasında sayıma devam edilerek 260. cm işaretlenir. İnce bağırsaklar 260. cm den ayrılır. Ayrılan alt parça getirilerek tüpleştirilmiş mideye bağlanır. Ayrılan üst parça ise daha önce işaretlenen 80. cm deki ince bağırsağa bağlanır. Besinlerin 1/3 ü normal yoldan geçmeye devam ederken , 2/3 ü ise mideye bağlanan ince bağırsak bölümünden geçmektedir.

Transit Bipartisyon ameliyatının amacı özellikle kilosu normale yakın veya normal olan (vücut kitle indeksi düşük) tip 2 şeker hastalarında şeker kontrolünü ilaçsız (insülin iğnesi ve/veya hap tedavisi olmadan) sağlamaktır. Transit Bipartisyon ameliyatlarında bir yandan şeker kontrolü sağlanırken diğer yandan da normal onikiparmak bağırsak anatomisi ve yapısı korunmuş olur. Böylece besinlerin 1/3 ü bu yoldan geçerek , vitamin, mineral ve besin emilim eksikliği önlenmiş olur..Böylece normal kilolu tip 2 şeker hastalarının çok fazla kilo vermesi engellenmiş olur; ayrıca ileride safra kesesi ve safra yollarına herhangi bir endoskopik girişim (ERCP gibi) yapılması gerekirse kolaylıkla uygulanabilir. Bu operasyon sonrası çoğu hastada vitamin ve mineral takviyesi gerekmez.


Şeker hastalığı ameliyatı hangi hastalar için uygundur?

Metabolik cerrahi tüm diyabet türleri için uygun değildir. Tip I diyabete sahip olan hastalara bu ameliyatların etkisi yoktur. Metabolik cerrahi operasyonundan yararlanmak için vücudun az miktarda da olsa insülin üretmesi gerekmektedir. Bu anlamda insülin üretiminin olmadığı Tip I diyabette farklı tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.

Şeker hastalarının çoğunluğunu oluşturan Tip II diyabet hastaları ise metabolik cerrahi için en uygun adaylardır. Ancak tip 2 diyabet de olsa 10 yılı geçmiş şeker hastalarında pankreasta insülin üretimi de azalmış olabileceği için metabolik cerrahi öncesi kişide tip 2 diyabet de olsa pankreastaki insülin seviyesini ölçmek gerekir. Bunun için pankreasta insülin öncüsü olan C-peptit madde seviyesi kan tahlili ile bakılır.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre bu hastaların yaklaşık %90’ı aynı zamanda aşırı kiloludur. Hasta seçiminde vücut kitle indeksi de büyük önem taşımaktadır. Metabolik cerrahiden yararlanmak için hastaların vücut kitle indeksinin 35’in üzerinde olması gerekmektedir. Medikal Tip II diyabet tedavisine yanıt vermeyen ve kitle indeksi 30’un üzerinde olan hastalar da metabolik cerrahi operasyonu olabilmektedir.

Kimler metabolik cerrahi ameliyatı olamaz?

Tip II diyabet hastalarına uygulanan metabolik cerrahi operasyonlardan bazı hasta grupları yararlanamamaktadır. Vücut kitle indeksi 30’un altında olan kişiler, pankreasta yeterince insülin bulunmayan kişiler, ağır psikiyatrik hastalığı olanlar, şeker hastalığına bağlı organ fonksiyon kayıpları olan hastalara metabolik cerrahi işlemleri uygulanmamaktadır.

Metabolik cerrahi Tip II diyabette kesin çözüm müdür?

Tip II diyabet hastalarının ömür boyu ilaç tedavisi, insülin takviyesi, diyet ve egzersiz yapmaya ihtiyacı vardır. Fakat uzun yıllar boyunca çoğu hasta bu kurallara uyamamaktadır. Sürekli ve düzenli tedavi hastaların yaşam kalitelerini de düşürmektedir. Bu anlamda, büyük oranda başarı sağlanan metabolik cerrahi yöntemleri hastadan hastaya farklı sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Çoğu hasta bu yöntemlerin ardından insülin takviyesini tamamen bırakmaktadır. Bu anlamda, bu hastalarda metabolik cerrahi yöntemleri kesin çözüm sağlamaktadır. Bazı hasta gruplarında ise ameliyat sonrası  ilaç dozları çok daha azaltılarak medikal tedaviye devam edilmesi gerekmektedir. Cerrahi yöntemlerin ardından ilaçla tedaviye devam edilse de kilo kaybı sağlanarak olası hastalıkların önüne geçilmekte ve kan şekeri kontrol altında tutulmaktadır.

Metabolik cerrahi operasyonlarından sonra hastaların dikkat etmeleri gereken noktalar nelerdir?

Bu operasyonlar çoğu diyabet hastasında etkili sonuçlar verse de başarı oranını artırmak amacıyla hastaların da yaşam tarzlarında ve beslenme alışkanlıklarında değişiklik yapması gerekmektedir. Aynı zamanda psikolojik etkileri de olan bu süreçte diyetisyen ve genel cerrahi uzmanlarının yanı sıra psikiyatrik rahatsızlıklarla ilgili de yardım alınmasında fayda bulunmaktadır.

Şeker hastalığı ameliyatı  olmaya Karar Verdim Ne Yapmalıyım?

Sitemizde yer alan fiyat al bölümünden veya iletişim kanallarımızdan bizimle iletişime geçiniz. Alanında uzman operasyon ekibimiz sizin için doktor, hastane, konaklama ve transfer işlemlerini baştan sona organize etmektedir.

Hizmet Kategorileri
Aradığınız tedaviye son teknoloji tesislerimizde görev yapan uzman doktorlarımızla ulaşın!
HERŞEY DAHİL SAĞLIK HİZMETİ
Alanında uzman ekibimizle iletişime geçerek tedavi sürecinizi ihtiyacınıza en uygun seçeneklerle planlayın!
TEDAVİ VE PLANLAMA
Alanında uzman doktorlarımız ile tedavinizi planlıyoruz ve bir yol haritası oluşturuyoruz. Çağrı merkezimiz ile iletişime geçtiğiniz bilgileriniz doktorlarımızla paylaşılır. Doktorlarımız sizin için en uygun tedaviyi ve tedaviniz için en uygun hastaneyi sizin için belirler. Karşılıklı olarak kararlaştırılan tarih ve saatte doktorumuz işlemlerini kendi seçtiği hastanede gerçekleştircektir. Tedavi süreciniz doktorlarımız tarafından planlanmaktadır.
TRANSFER HİZMETLERİ
Sizleri Havalimanından VIP araçlarımız ile karşılıyoruz. Tedavi programınıza göre hastaneye veya otelinize ulaşımınızı gerçekleştiriyoruz. Tüm tedaviniz boyunca otel ile hastane arasındaki ulaşımlarınızı organize ediyoruz ve tedaviniz tamamlandığında ülkenize dönüş için sizi havalimanına bırakarak uğurluyoruz. Bu hizmetimiz sayesinde ulaşımla ilgili güvenlik sorunları veya ekstra istenmeyen maliyetlerden korunmuş oluyorsunuz.
KONAKLAMA HİZMETLERİ
Tedaviniz boyunca nerede kalacağım diye endişelenmeyin. Anlaşmalı otellerimizde sizleri ağırlıyor ve rahat etmenizi sağlıyoruz. Bütçenize göre 4* ve 5* otel seçeneklerimiz bulunmaktadır. Uzun tedavi planları için eşyalı konaklayabileceğiniz residanslarımız mevcuttur. Herşey dahil konseptimizden yararlandığınızda kalacağınız yeri belirlediğimiz için hastane-otel arasındaki ulaşımlarıda organize edeceğimizden tedavinize her zaman vaktinde ulaşacaksınız.